Çocukken hep hayalini kurduğumuz şey oldu nihayet......
BÜYÜDÜK.
Geldiğimiz yaşın getirdiği kısıtlamalar nedeniyle dilediğimiz kadar yiyemesek te,artık şeker kavanozlarına sandalyesiz erişebilir,istediğimiz kadar abur cubur yiyebiliriz,
Oyuncak arabalar yerine sahicilere biniyoruz,
Evcilik oyunlarımız evliliklere,oyuncak bebekler gerçek çocuklara dönüştü,
Rüyalarımızdaki tek kabusumuz kırmızı başlıklı kızın büyükannesini yiyen kurt değil,
Dizlerimizdeki yaralar,yüreklerimize taşındı,
Koşarken düşünce eskisi gibi kolaylıkla kalkamıyoruz artık,yuvarlanıyoruz.
Sevdiklerimizi kaybettik,kaybettikce kaybedeceğimizden korktuğumuz insanların sayısı arttı,
İstemeden yaptıklarımız,isteyip te yapamadıklarımız,yapıp pişman olduklarımız parçalara böldü bizi,
Yüzlerce kişiliğimiz var artık,kendi kişiliklerimizden türettiğimiz.
Çivisi çıkmış bu dünyada büyümüş olmanın pişmanlığı ile boğuşurken,
Bir teklifim var:
''Dünya,ben senin çivini bulup yerine yerleştireyim,sen de benimle uğraşmaktan vazgeçip beni çocukluğuma geri gönder,
bana yaşattıklarının faturasını da işleme koymadan yırtıp atayım,
Ne dersin?''