Yine dar geliyor gece bana,
Soluk soluğa bahçeye atıp kendimi,bir kez daha içimin çılgın,uslanmaz, kırılmış çocuğuna sarılıyorum….
Ağlamakta olan bir çocuğu;güneşin her sabah koşulsuz doğduğuna inandırmaya çalışıyorum.
Gözleri buğulanıyor,dudaklarını büküyor.
O hep masalları seviyor,masallarda hep iyiler kazanıyor çünkü…..
Masallarda herkes birbirini seviyor,kimse kimseyi üzmüyor durduk yere,
Orada umutlar bir böcek gibi ezilmiyor,hayaller kırılmıyor.
Orada hep büyülü bir müzik kutusunun üzerinde zarif bir balerin durmadan dansediyor..
‘'Yıllardır dirsek çürüttüğün yaşam hala mı öğretemedi sana?’’ diyorum
‘’Kendini anlamayanı kimse anlamaz,kendini sevmeyeni kimse sevmez’’
‘’Önce kendin inanmalısın kendine’’
Kocaman açıp gözlerini,beni dinliyor içimin çocuğu……..
‘’Bu akşam sana söz veriyorum çocuk, sırtından kaldıracağım onca yükü.
Yıkılan bütün inançlarını tamir edip,kırılan bütün umutlarını tekrar yeşerteceğim.
Yine mutlu olacaksın,çünkü güneş yarın sabah tekrar doğacak koşulsuzca.
Korkma,en çok ben seveceğim seni ………..’’
Haydi sil gözyaşlarını,
Hiç büyüme küçük kız,sen masallara,masallardaki sihirlere inanmaya devam et,
Ve hiç değişme,bir gün ikimiz bir aradayken de sevileceğiz......