(Bugün yeni tanıdığım ama gerçekten sevdiğim,durgun olan ama yaşına göre bu derece olgun olmasına anlam veremediğim,''amaaan boşver demek ki karakteri böyle''diye düşündüğüm,yaşı daha henüz 40'lara varmamış bir arkadaşımın,durgunluğunun sebebinin,vücuduna giren kahrolası hastalık olduğunu,hastalığı atlattığını öğrendim.
Geçen hafta yazdığım bun yazıyı da ona ithaf ettim.
Arkadaşım,iyi ol,uzun yaşa,çok sev,çok sevil, ama en önemlisi hep mutlu yaşa,uzun yaşa.......)
Geçen hafta yazdığım bun yazıyı da ona ithaf ettim.
Arkadaşım,iyi ol,uzun yaşa,çok sev,çok sevil, ama en önemlisi hep mutlu yaşa,uzun yaşa.......)
Kaçan naylon bir çoraptı hayat......
Ne kadar örtmeye çalışsan,kaçıktan görünen teninin rengi,düşlerinin orta yerindeki o koca boşluktu........
Ve hayat üstüne oturmaktan yassılaşmış bir tutam ottu,
her seferinde yerinden kıpırdamak için yaptığın küçük hamleler,seni tekrar yerine oturttu.
Olduğun yerde kalmana neden de işte sadece buydu.......