Asi,başına buyruk,deli ,kimi zaman fırtına ama buna rağmen hep gittiği yeri bilen.
Usulum ama bu aralar.
Sakinliğim umudun habercisi.
Hafifce,belli belirsiz süzülüveriyorum aralık bırakılan pencere kenarlarından,sokak aralarından,çocuk seslerinin yankılandığı evlerden,pür telaş yaşanıp da giden hayatın içinden.
Yavaşca değiyorum gözlere,yüzlere,kilit altı saklanan yüreklere.
Değiyorum ve gelip geçtiğim yerlerden,yüreklerden topladığım masalları fısıldıyorum her birine.
Vazgeçilmiş düşlerden,söylenmemiş sözlerden,kendilerinden bile sakladıkları hayallerinden bir şarkı tutturup söylüyorum.
Rüzgarım ben.
Asi,başına buyruk deli ,kimi zaman fırtına ama buna rağmen hep gittiği yeri bilen.
Geçmişten esip geliyorum önce;
Takılıp kalınmasın sakın,o dökülen yapraklar hep eski günlerden.
Geleceğin belli belirsiz tasvirini çiziyorum düşüncelere;ne de olsa gelen yenilenme,uyanma mevsimi.
Ama en çok şimdi’de konaklıyorum,şimdi’de biriktiriyorum bütün iyi niyetleri,dilekleri.
Sen de farkındasın aslında;içindeki hayat sadece şimdi’de gizli.
Dedim ya rüzgarım ben.
Asi,başına buyruk,deli ama buna rağmen hep gittiği yeri bilen.
Sen benim elimi böyle tutmaya devam et yeter.
Sadece seni üşütmeyen ama şöyle bir silkeleyip kendine getiren varlığımla hatırlatırım ben sana kendimi,kendini,şimdiyi…….
NOT=Yazımda ‘’Kırmızı Günlük’’ ten alıntı vardır.