Nasılsın!
Yaklaşık 5 dakikadır karşımdakinin suratına bakıyor gözlerim.
Anlamadığımdan,görmediğimden,bilmediğimden değil.
Aksine anlamak,görmek ve bilmek belki de beni böyle cevapsız bırakan.
Aslında vereceğim cevap o kadar basit ki;
‘’iyiyim’’demek ve bitirmek.
Ama ben o ‘’nasılsın’’ sorusunun(sonunda soru işareti yok,ünlem var dikkatinizi çekerim)
hep duyduğum,bildiğim,çoğu zaman herkes gibi denk geldiğim,hatta soran tarafından da aslında merak edilmeyen,üstünkörü sorulan ve aynı şekilde cevaplanan,içeriğinde ne merak,ne de başka bir niyet barındırmayan,içi boş bir kelime olmadığını biliyorum.
işte bu yüzden belki de içi dolu olan,gerçek bir soruya gerçek bir cevap verme konusunda zorluk çekiyorum,ve sadece boynumu büküp hafifce,gülümsüyorum….
Nasılsın!
Sahiden nasılım diye düşünüyorum şimdi.
‘’iyiyim’’ desem yalan olacak,
‘’iyi değilim’’ desem nankörlük.
Arada bir yerlerde gidip gelmek,sürekli med cezir halleri,anı anına uymamak,
veya belki de dün bir dostumun dediği gibi ‘’kendi kendine bir kuyu kazıp,dibinden bakmak hayata’’ bu bendeki hal.
Çok dengeli bir dengesizlik halleri….
Nasılsın !
İyi olacağım ,iyi…..
Hangimiz iyiyiz ki hayatta tam olarak,
Hangimiz sağlam kalabiliyoruz ki eksilmeden,eksiltmeden,
Yaralanmadan,yaralamadan.
Ama deniyoruz en azından.
Düşe kalka,önümüze çıkan taşlara çarpa çarpa yürüyüp gidiyoruz işte.
Durmak çözüm değil ve bunu çok iyi biliyoruz.
Nasılsın!