Az gittim,uz gittim, dere tepe düzdü çoğu zaman.
Akıl veren çok oldu, ben hep yüreğimin izinden gittim.
Virajlara denk geldim, tali yollara saptım.
Otobüsleri kaçırdığım oldu, yanlış duraklarda çok indim, mola yerlerinde unutuldum.
Erken vardım bazen de, kuşluk vakti olmadan.
Çok bekledim, bekletildim.
Akıl veren çok oldu, ben hep yüreğimin izinden gittim.
Virajlara denk geldim, tali yollara saptım.
Otobüsleri kaçırdığım oldu, yanlış duraklarda çok indim, mola yerlerinde unutuldum.
Erken vardım bazen de, kuşluk vakti olmadan.
Çok bekledim, bekletildim.
Vardığımda herkesin gitmiş olduğunu gördüm bazen de,kimse tarafından beklenilmedim.
İçimdeki çocukla inatlaştım kimi zaman;
O ağladı,ben güldüm,taviz vermedim; büyüdüm.
Pantalonumu çıkardım.
Etek, elbise giydim.
Makyaj yaptım,kadın oldum.
''Evet ''dedim,kabul ettim,onay gördüm,melek dendim.
“Hayır”larım istenmedi,yanlış anlaşıldım,dinlenmedim,şeytan bilindim.
''Aklın hep bir karış havada'' derdin ya bana anne lise yıllarındayken.
Aklım yerine indi, ama yüreğimi indiremedim.
Yüreğim bir karış havada kaldı.
Ya eksik kaldım ya fazla sevdim.
Ortayı tutturamadım bir türlü.
Çok ağladım,ağlattım belki de.
Uykuyla uyanıklık arasında gidip gidip gelmeler yaşadım.
Kendimden çok verdim,kendimden geçtim, ama sevmekten asla vazgeçmedim.
Eski güleç yüzlü rakı sofraları da yok oldu zamanla.
Babam ve dostlarıyla oturduğumuz,arkadaşlarıma gururla tanıştırdığım, sevgiyle kadeh tokuşturduğum yüzlerin çoğu albüm sayfalarında kaldı.
Babamı,en yakın arkadaşımı kaybettim,ciğerimin yarısı gitti.
Yaşım parmakla sayamadığım kadar çoğaldıkça etrafımdaki insanlar, kalan yıllarım kadar azaldı.
Ama ben yenilmedim.
Bugün bir sayfayı daha çevirdim yüreğimden.
Çevirip de ardımda bıraktım.
Göreceğiz bakalım yeni yaş yaşamaya değer mi?
Bir öncekinden iyi mi?
Şapkadan tavşan çıkarır mı ?
Bildiğim yoldan yürümeye devam edeceğim ben yine.
Her gün yolda karşılaştığım ama, adını bilmediğim insanlara ''günaydın'' diyeceğim mesela,
her bahar gelişinde yeniden aşık olmayı bekleyeceğim,
evimin kapısı davetsiz misafirlere her zaman açık olacak yine.
gökyüzüne her baktığımda, maviyi göreceğim ve her yağmur yağdığında mutlu olacağım eskisi gibi.
Yeniliyorum ya her yeni yaşta umudumu;
Hoş geldin yeni yaş,haydi başlayalım....
İçimdeki çocukla inatlaştım kimi zaman;
O ağladı,ben güldüm,taviz vermedim; büyüdüm.
Pantalonumu çıkardım.
Etek, elbise giydim.
Makyaj yaptım,kadın oldum.
''Evet ''dedim,kabul ettim,onay gördüm,melek dendim.
“Hayır”larım istenmedi,yanlış anlaşıldım,dinlenmedim,şeytan bilindim.
''Aklın hep bir karış havada'' derdin ya bana anne lise yıllarındayken.
Aklım yerine indi, ama yüreğimi indiremedim.
Yüreğim bir karış havada kaldı.
Ya eksik kaldım ya fazla sevdim.
Ortayı tutturamadım bir türlü.
Çok ağladım,ağlattım belki de.
Uykuyla uyanıklık arasında gidip gidip gelmeler yaşadım.
Kendimden çok verdim,kendimden geçtim, ama sevmekten asla vazgeçmedim.
Eski güleç yüzlü rakı sofraları da yok oldu zamanla.
Babam ve dostlarıyla oturduğumuz,arkadaşlarıma gururla tanıştırdığım, sevgiyle kadeh tokuşturduğum yüzlerin çoğu albüm sayfalarında kaldı.
Babamı,en yakın arkadaşımı kaybettim,ciğerimin yarısı gitti.
Yaşım parmakla sayamadığım kadar çoğaldıkça etrafımdaki insanlar, kalan yıllarım kadar azaldı.
Ama ben yenilmedim.
Bugün bir sayfayı daha çevirdim yüreğimden.
Çevirip de ardımda bıraktım.
Göreceğiz bakalım yeni yaş yaşamaya değer mi?
Bir öncekinden iyi mi?
Şapkadan tavşan çıkarır mı ?
Bildiğim yoldan yürümeye devam edeceğim ben yine.
Her gün yolda karşılaştığım ama, adını bilmediğim insanlara ''günaydın'' diyeceğim mesela,
her bahar gelişinde yeniden aşık olmayı bekleyeceğim,
evimin kapısı davetsiz misafirlere her zaman açık olacak yine.
gökyüzüne her baktığımda, maviyi göreceğim ve her yağmur yağdığında mutlu olacağım eskisi gibi.
Yeniliyorum ya her yeni yaşta umudumu;
Hoş geldin yeni yaş,haydi başlayalım....