2 Mayıs 2010 Pazar
AĞZINDA YALAN VARKEN KONUŞMA
Hepimiz çocukken,daha beyin loplarımızın etrafındaki damarlar grileşmemişken, büyükler tarafından söylenen ve ilerlemiş hayatımıza damga vuran genel söylemler,tavsiyeler vardır=
‘’Terli terli su içme’’
(Halbuki en su içilesi zamanlar terli olunan zamanlardır)
‘’Ağzında yemek varken konuşma’’
(O lokmayı yutana kadar insan çatlar hele de benim gibi gevezeyse)
‘’Yabancılarla konuşma’’
(E nasıl tanıyacağız yeni insanları?Sadece tanıdıklarımızdan mı ibaret olacak dünya?)
‘’Kar yeme kuyruğun çıkar’’
(İşte sebep budur her kar gördüğümde ağzıma bir parça atma ve kuyruğum çıktımı diye bakmamın hala…..)
‘’Çok koşma…….’’
(Nasıl da zevklidir özellikle yokuştan aşağı elleri iki yana açarak çılgın gibi hiçbir yere doğru koşmak)
‘’Bak yemezsen kuşlara veririm…….’’
(Veeer,onlar da yesinler mutlu olsunlar)
ve psikolojimizi Kemalettin Tuğcu romanlarından daha fazla ezen sorular vardır.
‘’Anneni mi babanı mı daha fazla seviyorsun…….’’
(O gün en zor mukayeseye zorlarsınız küçük beyinleri.Ben kolayını bulmuş ve ‘öğretmenimi’diye cevap vermiştim,her ikisini de yarış dışı bırakarak)
Bir güncel tavsiye de benden olsun yeni nesillere………
‘AĞZINDA YALAN VARKEN KONUŞMA’Çünkü en büyük zararı o verir karşındakine