1 Mart 2010 Pazartesi

BİNALARIN RUHU


Tekrar yaşamak istemediğim bir deneyimden geçtim bugün.
Ferhuş'umun safra salgılamaya yarayan kesesinde gereksizce oluşan,çörek otundan birkaç kat büyük ama çörekotu görünümündeki,adına taş denilen ama şekli asla taşı anımsatmayan saçma ifrazatlar alındı,içinde barındıkları keseyle beraber.
Dolayısıyla son 18 aydır kapısından geçmenin bile sırtımı ürperttiği bir hastahanede geçti bütün günüm.
Tehlikesi büyük veya çok ızdıraplı bir operasyon değildi belki ama,hepimizi yay kıvamına getirmeye yetti.Giriş,gelişme ve sonuç bölümü toplamda 2,5 saat kadardı ve bu kapı önü bekleme süresinde hep bir arkadaşımın söylediği sözler kulağımdaydı'Ne güzel,annen ameliyat olup sıkıntısından kurtulacak,bir de ameliyat olup kurtulabilmek için her şeylerini feda edebilecek ama bunun bile çözüm olmadığı insanları düşün ve sakin ol'demişti bana geçen hafta stresimi ona yansıtırken.
Ameliyat sorunsuz bitip herkes daha sakin bir duruma geldiğinde,sigara içmek için bahçeye indim.İnsanları gözlemledim sigaramı içerken.
Koridorda bir kadın ağlaya ağlaya koşturuyordu,belliki bir yakınıyla ilgili problem büyüktü,bahçede bir adam kızına bağırıyordu,durmadan ambulanslar hasta taşıyordu.O sırada çok şık bir 'Jaguar'marka araba yanaştı kapıya ve maddi durumlarının epey hallice olduğunu düşündüren insanlar çıktı o arabadan ve insan kılığından çıkmış,yürüyemeyen bir adam için yardım istediler hasta bakıcılardan.Sonuçta hastalık bütün maddi imkanları imkansızlığa dönüştürebiliyordu bir anda.
İnsanların tam göz bebeklerinin içine baktım.İçlerindeki endişe,korku,acı onların göz bebeklerinden çıkıp benim gözbebeklerime girdi.
Odaya çıkarken merdivenlerde bir an sendeledim ve duvara tutunmak zorunda kaldım ve iliklerime kadar ürperdim.O duvarlar bilmem kaç yıldır içlerinde barındırdıkları binlerce ayrı hikaye ve tanık oldukları binlerce ayrı acı yüzünden ağlıyordu sanki.
Kim demiş ki binaların ruhu yok diye.
İçlerinde yaşananları yansıtır binalar ve bir binada bu kadar acı yaşanıyorsa duvarları ağlar.
Hepimizin bundan sonra duvarları gülen binalarda yaşamamızı diliyorum.

İzleyiciler

Blog Arşivi