15 Mart 2010 Pazartesi

STOK

Kimi sevmek için yola çıksam,derininde açık bir yara olur.
Ayrılınmış bir sevgili,bir nişanlı, bir eş.Yaşanmış travmalar,kapanmamış hesaplar.
Ne zaman biraz nefes almaya çalışsam,karşımda nefessiz kalmış,yardıma muhtaç erkekler bulurum.
Daha ilk buluşmada açık yaralar,yaşananlar,yaşanamayanlar yatırırlır masanın üzerine.
Çok eski bir sırdaş gibi dinlerim hemcinslerimin onlara yaptıklarını bir yandan kendi yaralarımı saklamaya uğraşırken.
Severler beni bu erkekler.Hatta o kadar severler ki beni kendilerine  göre fazla iyi bulurlar, içinde bulundukları bu problemli ortamda beni de aşağı çekmeye korkarlar,benden çok düşünürler beni ve adıma karar verirler.
Beni üzmek istemezler ama aynı zamanda da kaybetmekten,bir daha görememekten hiç korkmazlar.Çünkü bütün duygularımı ayna gibi yansıtan gözlerimden anlarlar  sevgiye ihtiyacı olan kimseyi bırakıp gidemeyeceğimi.Ve beni böyle paylaşamadıklarım ve söyleyemediklerimle,kendi kimsesizliklerinin yükünü de ekleterek hayatıma yok olurlar bir süre ortadan.
Ta ki,benden daha kötü birisiyle yaptıkları bir denemeden sonra,bir gece yarısı düştükleri derinde iyice soluksuz kalıp,stok deposundaki gidemeyen kişiye ihtiyaç duyana kadar.
Ama bilincinde değildirler ki duygu dahil her türlü alışverişte stokta bekleyen yıpranmıştır,onlara getirebileceği değer azalmıştır!!!!!

İzleyiciler

Blog Arşivi